28 Mayıs 2010 Cuma

Dost

bazı yazılar, belli kisilere aittir. Bu da öyle, benim için...

Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın
Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız
Dokunarak uçalım.

insanlardan buz gibi soğudum,
işte yalnız sen varsın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.

26 Mayıs 2010 Çarşamba

Yuva Derneği

Kısa bir süre önce, bir dernek kurduk. Ayvalık'ta.

Çevre alanında çalışmalar yürütmek için.


İsmi 'Yuva Derneği', 'Home' belgeselinden esinlenerek. O da 'Yuva' olarak çevrilmişti Türkçe'ye.

Yer yüzünde ne gibi çevre suçları işleniyor, hangi mücadeleler veriliyor, ne gibi etkinlikler var öğrenmek isterseniz, derneğin bir blogu var, 


Ziyaret edebilirsiniz :)

Derneğimizin ilk etkinliği, birçoklarınızın facebook ve twitter aracılığı ile haberdar olduğu 'Dünya Pikniği'.

6 Haziran'da, Ayvalık'ta, dünyadaki birçok başka şehirle aynı anda AZALT/Degrowth akımını destekleyerek 'Dünya Pikniği' yapıyoruz! :)



Detaylı bilgi su linkte,


Belki birilerinin yolu düşer, ya da buralarda yaşayan eşinize dostunuza iletmek istersiniz.

Tüm çalışmalar, eylemler, projeler ve etkinlikler konusunda kendi blogum aracılığı ile de güncel tutmaya çalışacağım sizleri. 

Şimdilik bu kadar :)



25 Mayıs 2010 Salı

Kabak Koyu ve Yok Ettiklerimiz



Kabak koyu...

Müdavimlerinin sessiz ve sakinliği, mavi ve yeşilinin güzelliği, bozulmamış oluşu ile anlattığı yer.

Bugün, çoktan turizmin(!) kurbanı olmuş. Kabak koyunu kaybetmişiz. Kaybediyoruz değil kaybetmişiz. Çünkü bugün, ağaç evlerin yerini tepelere konan beton oteller, akşam dinlediğimiz doğanın sesinin yerini de bangır bangır çalan disco müzikleri almış.

Pek doğal güzelliği de kalmamış zaten. Göze güzel görünsün diye çim ekmişler, palmiye ağaçları dikmişler... Kıpırdayacak yer kalmamış konaklama yerlerinden.

Ben artık gidip gördüğüm ve beğendiğim, bakir olan yerleri yazmayacağım, siz de yazmayın. İnsanın girdiği yer bozuluyor, yok oluyor. Kabak koyu da bundan birkaç yıl önce, birkaç doğa severin keşfettiği ve eşine dostuna anlatarak tanıttığı bir yerdi. Şimdi ise neredeyse bir tatil köyü.

O yüzden birkaç yere de girmeyiverelim. Bu dünya bizim için var olan bir dünya değil. Her nimetten faydalanmaya da gerek yok.

Kabak gitti, başa yerler de gitmesin.

Anlatmayalım gidip gördüğümüz yerleri, hatta gidip görmeyelim de görülmemiş yerleri. Bugüne kadar yok ettiklerimizle yetinelim.

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Güzel haber :)

Seval'ciğim az önce bana çok güzel bir haber verdi :))

Mutluyum hatta mutluyuz :))

Yuppiiiiiii :)

Henüz resmi bir açıklama yapılmadığından bu kadar yazabiliyorum :)

21 Mayıs 2010 Cuma

Kumul



Çekirdek ailemize bir minik katıldı. 

İsmi 'Kumul'


Ne bana ne de Erdem'e benziyor. 


İyi ki geldi :) 

Kendisiyle birlikte kahkaha, tırmık ve ev içi koşturmaları getirdi. Bir de hiç bitmesin istediğimiz hırlamalarını :) 

Fotoğraflarda görebilirsiniz kendisini :)  

Kumul'un gelişi ile 3 kişilik bir aile olduk :)

20 Mayıs 2010 Perşembe

Utanmalıyım

Yüzyıl yazmasaydım bari...

Yazıcam, pek yakında...

Likya yolu, Adana & Mersin, Yuva Derneği ve daha bir sürü şey...