13 Haziran 2009 Cumartesi

Kırılmaktan yorgun düşmüş
kentli bir kadının hikayesi...
Fasülyeden...
Babamın elinden tutup, kum
çıkarıyorum belki de...
Fasülyeden...
Kırmızı kedi merdivenleri
Fasülyeden yaşamlar...


Not: Hiç böyle bir ruh hali içinde değilim aslında şu an, hatta bir canım sıkıldı bunu yazarken... Vakt-i zamanında bir yerde okumuş, beğenmiş, defterimin sayfasına yazmıştım. Dün İstanbul'a dönerken, çantanın içinde peynir suyu( çantaya su içindeki peyniri koymak benim fikrimdi) dökülmüş deftere... Saçma ama böyle... Defter leş gibi peynir kokuyor, sayfayı kopardım, bu yazı da bunca zaman bekledi, bundan sonra blogumda dursun diyerek yazıyorum. Birşeyler ifade eder illa ki bir zaman, tarih tekerrürden ibaret nihayetinde...

1 yorum:

∂sLI dedi ki...

Çok sevdim ben..