15 Mayıs 2009 Cuma

2 günde Bergamo - İtalya!

Geride bıraktığımız pazartesi sabah erkenden İtalya'ya gittim. Bir ödül töreni idi sebebi ziyaretim. Hiç giresim yok içeriğine, keyfim kaçıyor düşündükçe.

2 yıl sonra tekrar İtalya sınırlarına giriyor olmak çok heyecan verici idi. Ayni tadi bulp bulamayacağımın endişesi de vardı haliyle içimde. Bu bir yazarın kitaplarını çok sevip, yeni çıkardığı kitabını hafiften bir korkuyla okumaya başlamak gibi birşey, ya yeterince etkilenmezsem diye...
Herşey çok güzeldi. Esin ile buluştuk, yanıma geldi. Birlikte gezdik, tozduk, pizza yedik, şarap içtik, kocamaaaan dondurmaları mideye indirip üzerine mis gibi kahveler içtik :) Uzun uzun dost sohbetlerini yazmaya bile gerek yok, iyi geldi ikimize de çok... :) Bavulumun içinde koca bir paket çay vardı, memleket özlemi duyan dostlara gitti. Mis gibi içip, bir parça olsun özlem giderebilsinler diye :)

Bazı küçük şehirler, hiçbir kitapta yer almaya layık görülmeseler de, lonely planet kitaplarında 4 günde italya, bir haftada italya bölümlerinde asla ama asla bulamayacak olsak da pek bir güzel, pek bir huzurlular. Ve direkt içine alıyorlar insanı kendi kültürlerinin. Bu anlamda çok mutluydum :)
Nasıl yeşil... En çok bizim memlekette parkların olmamasına üzülüyorum her Avrupa ülkesi seyahatimde. İnsan nasıl da özeniyor, çıplak ayakları ile güneşin altına uzanıp, hafiften şekerleme yapmaya, bikini ile güneşlenmeye, sevgiliye sarılıp uyumaya... Burda bir deneyelim de saniyesinde polisler gelsinler haydi en yakın merkeze ( suçu ne? parkta çıplak (!) uzanmak, toplum ahlakını bozmak...), hatta onlardan önce bir grup maço erkek topluluğu cep telefonları ile fotoğramızı çekmeye ve gözle veya elle tacize başlasınlar!
Neyse güzeldi Bergamo... Italya'ya yolu düşenlere görmelerini tavsiye ediyorum.


Doğası, tarihi ve insanları ile...

Hiç yorum yok: