5 Eylül 2010 Pazar

Otobüs bozulabilen bir araçtır





Nefes alan bir otobüse bindim. Önce yolculardan biri sesli nefes alıyor diye düşündüm. Sonra farkettim ki otobüsmüş. Belirli aralıklarla nefes alan ama vermeyen otobüsümüz, yolculuğumuzun ilk saatinin sonunda kalp krizi geçirdi.

Ben, 10 günlük bir eğitim ve toplam 12 günlük bir otel yaşamından sonra  kendimden başka hiçbirşeyi taşıyamayacak kadar yorgun, 8 numaralı koltuğumda uyumaya çalışıyordum.

Tekirdağ'ı yeniçıkmıştık ki, otobüs teklemeye başladı. Ardından da durdu. Şofor ve muavin uğraşları cevap vermeyince, bir grup yolcu da dahil oldu hikayeye. Koca otobüsü 'vurduralım beyler!' cümlesiyle vurdurmayı deneyen soforumuz, durumun umutsuzlugunu bize belli ediverdi.

Otobüsün içinde yavaş yavaş artan öflemeler yerini telefon konuşmalarına bıraktı.

Bu arada teşhis kondu, mazota pislik karışmış, biryeri (!) tıkamış. Tekirdağ'dan usta çağrılıyormuş.

Şanslıydık, çünkü bir dinlenme tesisinin tam karşısında kalmıştık. Sofor, guvenlik icin yolcuları tesise almaya karar verdi. Fakat otobusumuzun bozulmasından daha buyuk bir problemimiz vardı, o da kokoş teyzeler...

Neler dediklerini yazmaya gerek yok. Ben yoruldum... 85 kez de dilimi ısırıp, ters ters baktım.

Hazır otobüs bozukken ve hazır acıkmışken, güzel bir mercimek çorbası içtim. Üzerine de çay... Teyzeler yan masada, bir karış suratları da yanlarında.

Haber geldi, yeni otobüs geliyormuş. Bu arada usta tamiri becerememis ve otobus (luks bir otobus)  kapi ve bagajları otomatikmis ve kilitlenmis! :) Açılmazsa bavullar sonradan gönderilecekmiş. Teyzeler yine hareketlendi tabi...

Yaşamdan keyif almanın başka bir şey olduğunu fark ettim. Anın değerini bilip, tadını çıkarmanın da...

Yolda bir yerdeyken de...

3 saattir beklerken de...


3 yorum:

nox dedi ki...

Tamirci gelene kadar yeni yedek otobüs gelese daha mantıklı olurdu.Man otobüs fabrikası açılısında otobüs maketini başbakana hediye etmişler ve kendileri begenmeyip bunun büyüğünü bekliyorduk demiş elin almanına;yani bu ülkede mantık pek işlemeze örnek...

kokkoş teyze=kokone teyze mi demek :)
"Haber geldi, yeni otobüs geliyormuş" okudukça öğreniyorum,ben de yenisi gelsin demiştim.

kokoş teyzeler oflayıp püflemese inan 3 değil 6 saat de bekleyebilirdiniz.ama bu surat asıp hayatı zehir etmek anlamına tabiki asla gelmez...
sanırım başka bir dinlenme tesisinde mola vermediniz geri kalan yolculukta...
no:çanakkaleden feribtla gitseymiş balıkesire daha kısa olurdu,nerden gitti?
sağlıcakla gönlünce kal

Özge Sönmez dedi ki...

Kısa bir süre sonra Ulusoy'un kendi tesisinden verdik mola, çaylar sirketten :D

Çanakkale üzerinden feribotla gittik, 7 saatlik yolu 12 saatte geldim.

Kokonayı duydum ama kokoneyi ilk kez duyuyorum. Aynı şeyleri söylüyor olmalı üçü de.

Teyzeler yolun geri kalanını istanbuldan onlari almaya gelen ogulları ile gittiler. 3 saat konusunda pek etkileri yoktu yani :)

Bizle gelselerdi, 3 saat 1,5 saate iner miydi bilemiyorum, sanmıyorum da...

nox dedi ki...

ben kokona deme özürlüyüm;)

yorgunluğun geçti mi;ulusoy tamir işine hiç girmeden yedek otobüs yollamalıydı..

sağlıcakla
hayır'la kal