11 Ekim 2009 Pazar

Hastalık hastası olma durumu(m)

Eski dostlara (hala da dosttur kendileri) sorsak yüksek ihtimal ve muhtemel beni soğukkanlı bir insan olarak anlatacaklardır. Öyleydim de vakti zamanında...

Hayatımda ne oldu ne bitti de bu özelliğimi neredeyse bütünüyle kaybettim bilmiyorum. Belki başka birşeyin / birinin / birilerinin kaybı kaybetmeme neden oldu. neyse o, bilmiyorum. Düşünmek de istemiyorum.

Tek bildiğim ben artık soğukkanlı bir insan değilim. Oldukça panik, korkak, birşeyden bin şey çıkaran, ya öyleyse ya böyleyse ihtimalleri ile kendini yiyen, oram ağrıdı hemen internetten bakayım neden olurmuş araştırmalarına ciddi vakitler ayıran bir kadın haline geldim.

Sırtımın sağ tarafı, sağ kolum, sağ koltuk altım ve sağ göğsümün sağ yanı ağrıyordu haziran ayında. Gittim doktora, psikolojik dedi, antidepresan verdi. Kas ve sinir yapışması olmuş. Bendeki de ne psikoloji ama! kası ve siniri yapıştırmışım birbirine! Bir ay kullandıktan sonra, mutlu mesut devam ettim hayatıma, ağrım falan da kalmadı. 20 gün kadar önce tekrar başladı. Yarın yine doktora gidiyorum, korkuyorum da, neden korktuğumu da bilmiyorum. Bir de diş etlerim kanıyor. Hazır hastaneye gitmişken, dişçiye de gideyim diyorum. Ondan da ayrı korkuyorum. Nedense tedavisi olmayan bir hastalığım çıkacakmış da, ölecekmişim gibi korkuyorum. Hayır olsun diyorum. Haplara devam etmeliyim belki de...

Böyle işte, sürekli kendimi dinleyip, oramda şöyle birşey var, neden acaba? buramdaki şunun sebebi ne olabilir? diye diye geçiyor vaktim bir süredir.

Sevmiyorum bu halimi.

Hastalık hastası oldum, bir trajik sabah programları eksik hayatımda, onları da izlesem tam olacak.

Hiç yorum yok: