12 Ekim 2009 Pazartesi

Stresimi kaybettim, hükümsüzdür.


Bugün doktorlara gittim.

Önce fizik tedavi. sırtım, kolum ve göğsümdeki ağrılarım için. Neyi stres yapıyorsun bu kadar? diye sordu, 'iyiyim' dedim. Bir stresim yok. 6 ay kullanacaksın bu kez, kafana göre bırakma, kas yapışmaların yayılmış, artık iğne de yapamam dedi. Kabul ettim, tamam dedim.

Sonra diş doktoruna gittim, diş etlerim kanıyor. Enfeksiyon kaptın mı yakın zamanda? diye sordu, hayır dedim. Yoğun bir stres ve sıkıntı içinde misin peki, diye sordu. Değilim, dedim. Farkında olduğum bir stresim yok ama sanırım olmadığım bir stresim var, dedim. Bundan böyle, neyi stres yaptığımı düşünerek streslenicem. Temizledi, yarın da küretasyon yapacakmış, ne demek bilmiyorum. Yarın dişime ne yapacağını bilmiyorum.

Sıcak su torbası sırtımda yatıyorum.

Stresimi arıyorum..

2 yorum:

nox dedi ki...

12 nisan 2010 (2 hafta sonra pazartesi) günü 6 ay doluyor.

yorumdan ziyade anımsatıcı gibi oldu.

Özge Sönmez dedi ki...

:) evet, bir nevi ruhsal özgürlük..