27 Şubat 2010 Cumartesi

Alkazar Sineması ve biz

Günlerdir aklımdan çıkmıyor. Çok üzülüyorum. İşin en can sıkıcı yanı üzülmekten başka bir şey yapamıyorum.

Gideceğim filmden çok beni, sinemanın kendisinin, salonlarının heyecanlandırdığı bir yer Alkazar Sineması. Önünden geçerken film izlemeye hiç vaktim olmadığı zamanlarda bile, illa ki başımı çevirip baktım ne oynuyor diye. Birçok filmi (yalnızca) orada izleyebilirdim/izleyebilirdik  ve izledim, birçok yönetmeni (yalnızca) orada tanıyabilirdim/tanıyabilirdik ve tanıdım. Birçok film seansının da, bilet aldıktan sonra yeterli bilet satılamadığından iptal edildiğine tanık oldum. Çünkü Alkazar Sineması büyük AVM'lerde olduğu gibi popüler filmler yerine sanat değeri taşıyan filmleri, belgeselleri gösterime sokuyordu. AVM'ler her zaman böyle filmleri gösteriyor demiyorum,  mutlaka vardır aralarda kaliteli filmler de. Eh kalite dedğimiz şey de, sanata çok yakın duran bir toplum olmadığımızdan göreceli ki seansa saatler kala oralarda bilet bulamıyoruz.

Ve sonuç... Bravo hepimize, başardık...

Birçok tiyatro sahnesinden sonra Alkazar Sineması'nı da kapatıyoruz.

Ne duruyoruz? Hep birlikte seansı 15 TL olan, konusuna dair hiçbir fikrimin ol(a)madığı filmleri izlemeye gidelim şimdi.

Hiç yorum yok: