28 Mayıs 2008 Çarşamba

özlemek




Bugün gez’inti’ hanım sevgilisiyle uzun uzun telefonda konuştuktan sonra, onu çok özlediğini hissetti.

Sonra özlemi nasıl tanımlamalı, nasıl dökmeli kağıda (bu devirde klavyeye) diye düşündü…

Özlemek bir histi nihayetinde. Gerçi hisleri tanımlama konusunda inanılmaz zengin bir dilimiz vardı, midesi ekşimek veya ayağı karıncalanmak dediğimizde hepimizin aynı şeyden bahsediyor ve aynı şeyi anlıyor olması gibi.

Hemen TDK’ya baktı eve gelince. ‘İnsan’ tanımlamasından ötürü müptelası idi kendisinin ne de olsa… Buyrun efendim, işte tanım:

Özlemek: Bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek.

Paketten bir de Peyami Safa’nin bir sözü çıkıyor,

‘’Ben, bütün hayatımda bu sadeliği özledim’’

Gez’inti’ hanım hemen ‘hıh’ dedi tabi, ‘ben sevgilimi özledim, neyleyim sadeliği…’
İnsanın birini özlemesi güzel ve biraz da bencilce sanki.. Demek istediğim şu ki özetle, orda burda olma sen –nedeni her ne ise- gel yanımda ol, ya da gelme ama yine de yanımda ol (ben geleyim/ birlikte gidelim vs) Neden mi? Çünkü özledim seni!

Gez’inti’ hanımın bunca yıllık (!) ömründe birine neden gidiyorsun, gitme, kal demişliği yok, gitmesine müdahele etmişliği de haliyle… Doğası gereği diyemez zaten, tanıyanlar bilir…

Ama özler işte, anlar da hem gidenleri, gitmek isteyenleri, gitmek zorunda olanları… En azından anlamak için çaba gösterir. Zamanı gelince olur her şey…
Sevgilisi gitmek zorunda olduğu için gitmiştir. Bizimki ‘gel artık’ diye mıyıklandığında, ‘bizim gerçeklerimiz de bu’ der gez’inti’ hanıma… Haklıdır da… bilir gez’inti’ hanım da bu durumu ama serde özlem vardır işte!

Bir gece,

Gecede bir uyku...

Uykunun içinde ben...

Uyuyorum,Uykudayım,Yanımda sen.


Uykunun içinde bir rüya,

Rüyamda bir gece,Gecede ben...

Bir yere gidiyorum,Delice...

aklımda sen.


Ben seni seviyorum,Gizlice...

El-pençe duruyorum,

Yüzüne bakıyorum,

Söylemeden,Tek hece.


Seni yitiriyorum

Çok karanlık bir anda...


Birden uyanıyorum,

Bakıyorum aydınlık;

Uyuyorsun yanımda...

Güzelce.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Özlem demişsin,düşünmüşsün üzerine...İnsanın içinde hep bir özlem vardır ve hep olacaktır sanırım.O kadar çok şeyi özler ki insan bazen kaybolur onların içinde.Ve özlerken hep bir şeyleri ' onlar ' olduğu için özler.Bazen bilir ki o özlem bitecek,bazen bilir ki o özlem hiç bitmeyecek.Zaten bitmesin o özlemler...

nox dedi ki...

Asaf'ın "Özlem" adlı şiiri.

Özlem, Özlemek; öz ile ilgili; en yakını içinin içi Öz'ü keşfetmek, kendine ulaşmak anlamında yada öz'e yakın bulma anlamında olabilir.Bir de G-ÖZ var, göz görmek içinse bu önce öz,önce özlenilen için olabilir.

Ç-öz, K-öz, Öz-el, Öz-gür vs vs , kelimeler ..

Asaf iyi demiş, kim görmemiştir o rüyayı, o uyanmayı, o yanında bulduğundaki hissi..

çoğul